2. Ama Yudit ona, "Ben bunları yemesem daha iyi olur"
dedi, "Çünkü bir suç işleyebilirim. Birlikte getirdiğim yiyecekler bana
yeter."
3. Holofernes, "Yiyeceklerin biterse, aynı şeyleri nasıl
bulabiliriz?"diye sordu, "Burada soyundan olan kimse yok."
4. Yudit şu yanıtı verdi: "Hiç kaygılanmayın efendim,
hizmetçiniz bu yiyecekleri bitirmeden Tanrı beni tasarıları için kullanmış
olacaktır."
5. Sonra Holofernes'in yardımcıları Yudit'i bir çadıra götürdüler.
Gece yarısına dek orada uyudu. Sabah nöbetinden biraz önce kalktı.
6. Holofernes'e isteğini bildirmişti: "Lütfen, efendimin
buyruğu ile hizmetçinize dışarı çıkıp dua etmesi için izin verilsin."
7. Holofernes'in buyruğuyla nöbetçiler Yudit'i engellemediler.
Ordugâhta üç gün kalan Yudit her gece Betulya Vadisi'ne indi ve kazık dikilen
pınar başında yıkandı.
8. Yeniden geldiğinde, ulusunun çocuklarına yardımcı olmak amacıyla
tasarladıklarında ona yol göstermesi için İsrail'in Tanrısı'na yakardı.
9. Ardından temiz, pak geri dönüp çadırına gitti, akşamüzeri ona
yemeği verildi.
10. Dördüncü gün Holofernes bir şölen verdi. Yalnız kurmay
subaylarını çağırdı. Öteki subaylar çağrılı değildi.
11. Holofernes, özel işlerine bakan harem ağası Bagoas'a şöyle
dedi: "Hizmet ettiğin İbrani kadına git de, bizimle birlikte yiyip içmesi
için onu kandırmaya bak.
12. Böyle bir kadını daha iyi tanımadan bırakırsak, yakışık almaz.
Onu baştan çıkartmazsak, herkes bizimle eğlenir!"
13. Bagoas Holofernes'ten ayrılıp Yudit'e gitti. "Bu genç ve
güzel kadın alçakgönüllü davranıp efendime gelir mi?" diye sordu,
"Onun karşısında onur konuğu olacak, sevinç veren şarabı bizimle içecek
ve bugün kendisine Nebukadnessar'ın sarayındaki Asurlu nedimeler gibi
davranılacak."
14. Yudit, "Ben kim oluyorum da efendime karşı koyayım?"
dedi, "Onun her isteğini yerine getirmekte hiçbir zaman duraksamam ve
ölünceye dek böyle davranmak bana kıvanç verecektir."
15. Bunun üzerine Yudit kalkıp giyindi ve süslendi. Onun önünde
yürüyen hizmetçisi elindeki koyun postunu Holofernes'in karşısına yere serdi.
Bagoas bu koyun postunu her gün yemek yerken kullanması için Yudit'e vermişti.
16. Yudit içeri girip yerine oturdu. Onu görünce Holofernes'in yüreği tutuştu, büyülendi, ruhunda büyük bir coşma belirdi. Yudit'le birleşmek tutkusu tüm benliğini sardı. Doğrusunu isterseniz, onu ilk gördüğü günden beri, Yudit'i baştan çıkarmak için uygun bir durum gözetiyordu.
16. Yudit içeri girip yerine oturdu. Onu görünce Holofernes'in yüreği tutuştu, büyülendi, ruhunda büyük bir coşma belirdi. Yudit'le birleşmek tutkusu tüm benliğini sardı. Doğrusunu isterseniz, onu ilk gördüğü günden beri, Yudit'i baştan çıkarmak için uygun bir durum gözetiyordu.
17. Holofernes şöyle dedi: "İç, iç! Bizimle birlikte
sevin!"
18. Yudit, "Efendim, bunu yapmakla kıvanç duyuyorum" dedi, "Çünkü doğduğum günden beri yaşamımın bugünkü denli değerli olduğunu hiç sezmemiştim."
18. Yudit, "Efendim, bunu yapmakla kıvanç duyuyorum" dedi, "Çünkü doğduğum günden beri yaşamımın bugünkü denli değerli olduğunu hiç sezmemiştim."
19. Hizmetçisinin hazırladığı yemekleri alan Yudit Holofernes'in
karşısında yiyip içti.
20. Holofernes Yudit'i o denli sevdi ki, yaşamında ilk kez şarap
içerken ölçüyü kaçırdı.