2. Holofernes çok öfkelendi. Moav'ın tüm prenslerini, Amon'un tüm
generallerini ve kıyı kesimlerin ufak prenslerini çağırttı.
3. Onlara şöyle dedi: "Kenan ülkesinin insanları, dağlık
ülkelerde ne biçim bir halk olduğunu bana söyleyin: Bu halk hangi kentlerde
oturuyor? Ordusu büyük mü? Gücü ve varlığı nereden kaynaklanıyor? Ülkeyi
yönetip orduya komuta eden kral kimdir?
4. Tüm batılı uluslar gibi, niçin gelip benimle görüşmediler?"
5. Amonlular'ın önderi Akyor şu yanıtı verdi: "Efendimiz,
kulunun söyleyeceklerini lütfen dinle. Evleri size yakın olan bu dağ
insanlarıyla ilgili gerçekleri size anlatacağım. Kulunuz size hiç bir zaman
yalan söylemez.
6. Bu insanlar Kildaniler'in soyundan gelmektedir.
7. Bir zamanlar gelip Mezopotamya'ya yerleştiler, çünkü Kildaniler'in
ülkesinde yaşayan atalarının tanrılarına uymak istemiyorlardı.
8. Atalarının törenlerini bırakıp doğruluğunu kabul ettikleri
Tanrı'ya, göklerdeki Tanrı'ya tapmaya başladılar. Kendi tanrılarının önünden
kovulunca Mezopotamya'ya kaçtılar ve orada uzun bir dönem yaşadılar.
9. "Tanrı, evlerini bırakıp Kenan ülkesine gitmelerini kendilerine
bildirince, oraya yerleştiler; altın, gümüş ve büyük sığır sürüleri
topladılar.
10. Ardından Kenan ülkesinde kıtlık baş gösterince, Mısır'a
gittiler ve yiyecek buldukları sürece orada kaldılar. Sayıları pek çok arttı,
kalabalık bir soy gelişti.
11. Ama Mısır Kralı davranışında onlara karşı oldu, onları tuğla
yapmaya zorlayarak sömürdü; onları alçaltıp köle durumuna düşürdü.
12. Tanrı'ya seslendiler ve Tanrı Mısır topraklarında kurtulması
olanaksız sıkıntılı ve zararlı durumlar oluşturdu ve Mısırlılar onları kovdu.
13. Tanrı onların önünde Kızıldeniz'i kuruttu.
14. Sina yarımadası ile Kadeş-Barnea yolundan ilerlemelerini
sağladı. Çölde oturanları kovup
15. Amonlular'ın
ülkesine yerleştiler ve çok güçlü olduklarından Heşbon halkını yok ettiler. Sonra,
Ürdün Irmağı'nı geçip tüm dağlık ülkeleri ele geçirdiler.
16. Kenan ülkesi halkını, Perizliler'i, Yevuslular'ı, Şekemliler'i
ve tüm Girgaşlılar'ı kovdular ve orada uzun yıllar yaşadılar.
17. "Bu arada Tanrı katında suçlu olmadılar, bolluk içinde yaşadılar.
Çünkü onların Tanrısı suçluluktan tiksinir.
18. Ama, Tanrı'nın gösterdiği yoldan uzaklaşınca, birbiri ardından
gelen savaşlarda bir bölümü öldürüldü, diğerleri de tutsak olup yabancı ülkelere
götürüldü. Tanrıları'nın Tapınağı yerle bir edildi ve düşmanlar kentlerini
ele geçirdi.
19. Ardından yüzlerini bir daha Tanrıları'na döndürdüler, dağılıp
ayrıldıkları yerlere geri döndüler. Tapınaklarının bulunduğu Yeruşalim'i
yeniden ele geçirdiler ve bırakılan dağlık ülkelere bir kez daha yerleştiler.
20. "Bu durumda, üstün yetenekli efendimiz, bu insanlar yanlış
bir şey yapmışlarsa, Tanrı katında suçluysalar, bu konuda kanımız varsa, ilerleyip
onlara saldırabiliriz.
21. Ama bu ulus suçsuzsa, efendimizin bundan kaçınması daha uygun
olur. Çünkü Tanrıları'nın onları koruyacağından kuşkum yok. O zaman dünyada
gülünecek kişi durumuna düşeriz?"
22. Akyor sözlerini bitirince çadırın etrafındaki insanlar ona
karşı durdu. Holofernes'in eski subayları, kıyı halkı ve Moavlılar Akyor'u
parçalayacaklarını söyleyip ona gözdağı verdiler.
23. "İsrailliler'den niçin kaygı duyalım?" dediler,
"Onlar zayıf ve güçsüz bir ulustur, büyük bir saldırıya dayanamazlar.
24. Öndekiler! İleri! Efendimiz Holofernes'in ordusu onları bir
lokma gibi yutacak!"